Bu yaz ABD’den kazandığı bursla kariyerine ve eğitimine Miami’de devam eden genç basketbolcu Şükrü Gökmen, sorularını yanıtladı. Geçen sezon UBA International’ın düzenlediği Orlando Kampı ve NCAA Onaylı İstanbul Showcase 2017’ye katıldıktan sonra ABD hayallerini gerçekleştiren genç oyuncunun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
- Merhaba öncelikle bize biraz kendini tanıtmanı istiyoruz. Basketbola nasıl başladın?
Ben Şükrü Gökmen, 18 yaşındayım. Oyun kurucu pozisyonunda oynuyorum. Belçika’nın Anvers şehrinde doğdum. Basketbola 6 yaşında, arkadaşlarım sayesinde başladım. Sonrasında koçların hızımı ve fiziğimi beğenmesi üzerine basketbol oynamaya devam ettim. Amerika’ya gitmeden önce de bir sene İngiltere’de Myerscough College’da oynadım.
- Türkiye’de her zaman için genç sporcuların ikilemde kaldığı bir konudur. Basketbol kariyeri mi eğitim hayat mı daha önemli? Aslında asıl hedef ikisini bir arada götürebilmektir. Sen bu konuda neler düşünüyorsun? İkisi bir arada başarılı bir şekilde yürüyebiliyor mu?
Ben öncelikle basketbola daha çok özen gösteriyorum. Çünkü hayalim ve her zaman işim olarak da yapmak istediğim basketboldur. Tabii ki okul hayatı ve basketbolun kesinlikle bir arada yürümesi gerekiyor. Eğer hergün çalışıp kendini yüzde yüz olarak bu işe verirsen bir gün karşılığını mutlaka alırsın. Basketbol kariyerinizde her şey olabilir. Ummadığınız halde bir sakatlık geçirip çok büyük performans düşüklüğü yaşayabilirsiniz ya da basketbolu bırakmak zorunda kalabilirsiniz. İyi bir eğitim aldığınız zaman B planı olarak diplomanız olmuş olur ve iyi bir iş sahibi olabilirsiniz.
- Sana ABD’de basketbol bursu alma kararı aldıran en önemli faktör neydi?
İlk başta düşüncem çok farklıydı. Ben açıkçası basketbola Avrupa’da devam etmek istiyordum. Belçika’da Anvers takımında oynarken bir koçun isteği üzerine İngiltere’ye geçiş yaptım ve oradaki takımımda çok iyi genç oyuncularla oynadım. Bir uluslararası oyuncu karması gibiydi. Her genç milli takımdan oyuncular vardı. Haftada en az 20 saat antrenman yapıyorduk. Onlarla aynı takımda oynamak beni çok geliştirdi. Sonra bu oyuncularının çoğunun ABD’de NCAA’ye gittiğini gördüm. Bu da ilgimi çekti. “Neden sporla eğitimi bir arada götürmeyeyim?” diye düşündüm. Sonra da Amerika’ya gitmeye karar verdim.
“AMERİKA’DA BASKETBOL ÇOK DAHA HIZLI OYNANIYOR”
- ABD’ye gidiş sürecinden biraz bahsedebilir misin? Adım adım kısaca neler yaşandı?</strong>
UBA International’ın düzenlediği Orlando Kampı’na katıldıktan sonra ABD’den birçok teklif aldım ve Miami’ye gitmeye karar verdim. Şu anda Florida Elite Prep / Calusa Prep’te basketbol kariyerime ve eğitim hayatıma devam ediyorum.
- ABD’den burs kazanma aşamasının öncesinde UBA International’ın düzenlediği Orlando Kampı’na ve NCAA Onaylı İstanbul Showcase 2017’ye katıldın. Sence bu kamp ve seçmelerin burs kazanmanda önemli bir etkisi oldu mu? Burs alma sürecinde UBA’dan ne gibi destekler aldın?</strong>
Öncelikle UBA International’a çok teşekkür etmek istiyorum. Adin Adinovic ve Orçun Topçu abilerim bana çok destek oldu ve Amerika’dan burs kazanma noktasında çok yardımları oldu. Hem Orlando Kampı hem de İstanbul Showcase çok zevkli ve iyi geçti. Orlando Kampı’nda ABD’deki en iyi turnuvalardan birinde mücadele etme şansını yakaladık.
- Sen Türkiye’nin haricinde Avrupa kültürünü de yaşamış bir sporcusun fakat ABD’de de spor ve yaşam kültürü Avrupa’ya göre de çok farklı görünüyor. Uyum sağlayabildin mi ve bu süreç nasıl geçti?
Avrupa ile Amerika’daki yaşam arasında çok fark göremedim. Uyum sağlamam çok kolay oldu. Amerika’da basketbol çok daha hızlı oynanıyor ve atletizm ön planda. Avrupa’daki basketbol ise daha çok takım oyunu ve oyun kurma üzerine oynanıyor.
- Kendi kendini analiz edecek olursan basketbolda hangi şeyleri iyi yapıyorsun ve hangi becerilerini geliştirmen gerektiğini düşünüyorsun?
Hayatım boyunca birlikte çalıştığım koçlarım ve takım arkadaşlarım genel olarak hızıma hayran kalmıştır. Topla hareketlerimde ve potaya giderek bitirişlerde iyiyimdir. Bu sene daha çok atletizm üzerine çalışmayı planlıyorum.
Şükrü Gökmen: “Hedefim Ay Yıldızlı Formayla Oynamak”
- Genelde her sporcunun bir idolü vardır. Senin kendine örnek aldığın bir idolün var mı? Varsa onun hangi becerilerinin sende olduğunu düşünüyorsun veya hangi becelerine sahip olmak istersin?
John Wall’u her zaman çok beğenmiş ve örnek almışımdır. Onun hızı ve atletizmi bende her zaman hayranlık uyandırdı. Ben de hızımı artırmaya ve hareketlerimi geliştirmeye çalışırken ondan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
“KOÇLARIMIN DESTEĞİ EKSTRA MOTİVASYON SAĞLIYOR”
- ABD’de basketbol dışında kalan zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Basketbol dışında zamanımı daha çok fitness çalışmalarıyla geçiriyorum. Genellikle o kadar fazla antrenman oluyor ki yorgunluk nedeniyle kalan zamanımda uyuyorum. Boş zamanlarımda ailemle iletişim kuruyorum. Özellikle babama ve aileme verdikleri desteklerden ötürü çok teşekkür ediyorum.
- Şu anda kadrosunda yer aldığın takımdaki arkadaşlarınla ilişkilerin nasıl? Koçların sana yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Şu anda takımımda muhteşem bir atmosfer var ve herkes birbirini destekliyor, çok iyi arkadaşlıklar kuruyor. Koçlarımdan çok memnunum ve onların bana olan desteği sayesinde daha fazla motive olup çok iyi gelişiyorum.
- Senin gibi kariyeri için ABD’ye gitmek gibi önemli bir adım atmak isteyen sporcu arkadaşlarına ne gibi tavsiyelerin olur?
Bence hiçbir şey imkansız değildir. Her zaman antrenman yapıp asla pes etmesinler. “No pain, no gain” yani acı yoksa kazanç da yok. Ne kadar fazla çalışırsan hedefine o kadar kısa sürede ulaşırsın.
- Gelecekle ilgili kariyer planların nelerdir?
Hedefim bu noktadan sonra kesinlikle Divison 1’de oynamak. İnşallah gelecekte Türk Milli Takımı’nda da oynamayı istiyorum. Ay Yıldızlı formayla oynamak benim için çok gurur verici olur.
Şükrü Gökmen: “Orlando Kampı’nın Ardından Birçok Burs Teklifi Aldım”
